Çay Tarihi
Çayın serüveni 5000 yıl öncesinde Çin'de başlar. Efsaneye göre Çin'in ilk hükümdarlarından, olan Shen Nong'un fermanları arasında, sağlık açısından tüm suların kaynatılarak içilmesi de bulunuyordu. imparatorluğunun ücra köşelerinden birinde bulunduğu bir yaz günü, imparator ve maiyeti dinlenmek üzere durur ve hizmetçiler efendilerinin buyruğu üzerine içmek için su kaynatmaya koyulurlar. Kaynamakta olan suyun içine yakındaki bir çalıdan kuru yapraklar düşer ve suya kahverengi bir renk yayılır. Aynı zamanda bir bilimadamı da olan imparator bunu görür ve suyu içer ve bu karışımı oldukça ferahlatıcı bulur. Efsaneye göre çay ilk olarak işte böyle keşfedilmiştir
Japonya'nın Etkisi Japonya'ya ilk çay tohumlarını Çin'den memleketine dönmekte olan Budist rahip Yeisei getirmiştir. Japonlar için çayın babası sayılan Yeisei, Çin'de çayın dinsel meditasyonu yoğunlaştırıcı etkisini de görmüştür. Bu nedenle, çay Japonya için daima Zen Budizmi ile de ilintilidir. Japonya'da çay saraydan manastırlara ve oradan da toplumun tüm katmanlarına büyük bir hızla yayılır.
Avrupa'nın Çayla Tanışması Pasifik Okyanusu'na hakim olan Hollanda deniz kuvvetlerinin de etkisiyle çay öncelikle Hollanda'nın başkenti den Haag'da moda oldu ve kilosu iki yüz doları bulan çay da böylece Avrupa serüvenine zengin sofralarından başlamış oldu. ithal edilen çay miktarının artmasıyla birlikte, satışlar artarken fiyatlar düştü ve ilk zamanlar halkın sadece eczanelerden temin edebildiği çay da zencefil ve şeker gibi diğer ender baharatlarla birlikte Hollanda'daki tüm yiyecek pazarlarına yayıldı