Hayvanlar Alemi
1. Omurgalılar
a. Memeliler
b. Kuşlar
c. Sürüngenler
d. Amfibyumlar
e. Balıklar
2. Eklembacaklılar
a. Böcekler
b. Örümcekler
c. Çok ayaklılar
d. Kabuklular
3. Yumuşakçalar
a. Kafadanbacaklılar
b. Karındanbacaklılar
c. Yassı solungaçlılar
4. Derisidikenliler
a. Denizkestaneleri
b. Denizyıldızları
c. Yılanyıldızları
d. Denizhıyarları
e. Denizlaleleri
5. Solucanlar
6. Selentereler (Sölentereler)
7. Süngerler
8. Bir Hücreliler
a. Kökbacaklılar
b. Kamçılılar
c. Haşlamlılar
d. Sporlular
Hayvanlarda yavru sevgisi
Hayvanlar yavrularına hiçbir zarar vermeden, tahriş yapmadan uzak yerlere götürebilirler.
Yarasalar emin yer bulana kadar 2-3 gün yavrularını sırtlarında taşırlar
Aksilokop adlı böcek yumurtladıktan hemen sonra ölür. Yavrusunu hiç görmez. Buna rağmen yumurtadan çıkacak yavrusuna gösterdiği ihtimam dikkate şayandır. Yavrusu bir sene gıdasını temin etmeye muktedir değildir. Bundan dolayı anne, bir ağaç parçasında uzunca bir oyuk meydana getirir. Çiçek yapraklarını ve bazı yumuşak dalları buraya doldurmaya başlar ve oraya bir yumurta bırakır. Sonra ağaçtan çıkardığı tozları hamur haline getirip tavan yapar. Bundan sonra başka bir yuva yapmaya koyulur. Buraya bıraktığı yiyecekler bu yavruya tam bir sene yeter.
Eşek arısı toprakta kazdığı çukura yumurtasını bırakmadan evvel avladığı hayvanları da yumurtanın yanına bırakır. Sonra üstünü örter.
Yapılan bir araştırmada, bir serçenin yeni çıkmış yavrusuna gıda aramak için 700’den fazla sefer yaptığı tesbit edilmiştir.
Yavrularının kaybolması üzerine hayvanlardaki hüzün, insanlardan daha çok olduğu tahmin edilmektedir.
At, yavrusu öldüğünde acı acı kişner, gözlerinden yaşlar akar, cesedinin başına kimseyi yaklaştırmaz. Gömdükten sonra başında bekler. Yemeden içmeden kesilir. Bazılarında bu üzüntü ve keder, ölümle neticelenir.
Tavuk, kaz, köpek gibi hayvanların yavrularını vermemek için insanlara saldırdığına çok sık rastlanır.
Yaban domuzu avında, domuzlar, yavrularını bırakıp kaçmıyorlar, bilakis yavrularını burunları ile iterek
kaçmalarını sağlıyorlar.
Kangurunun tehlike görünce yavrularını karnındaki torbaya doldurup kaçtığı bilinmektedir.
Memeliler yavrularıyla saatlerce neşe içinde oynarlar.
Hayvanlarda haberleşme
Hayvanlar, aralarında haberleşmek için çeşitli usüller kullanırlar. Bu bazan sesle, bazan hareketle, bazan da koku, renk veya ışık sinyalleriyle gerçekleşir. Hayvanların bir kısmı bir çeşit mors alfabesi ile konuşur. Birçok balık türü de yaydıkları elektrik sinyalleriyle haberleşirler. Pekçok sayıda tatlı su balığı zayıf elektrik sinyalleri yayar. Bunlarla karanlıkta yollarını bulur ve birbirleriyle haberleşirler. Yaşayan hayvan çeşidi kadar lisan çeşidi mevcuttur. Her hayvan türü, kendine has bir lisanla anlaşılır.
Sinyali alan hayvan, bunun hangi anlama geldiğini anlayarak harekete geçer. Haberleşmenin aynı cins hayvanlar arasında olması, kısa ve öz olması önemlidir. Haberleşmede sinyaller; cinsel çağrı, korunma, rakibini tehdit etme, birbirini tanıma, besinin yerini bildirme, tehlikeyi haber verme gibi maksatlarla kullanılır. Böceklerin çoğu, vücudun eğe şeklindeki bir kısmını cisme vurarak, kas yardımı ile bir zarı titreterek ses çıkarırlar. Ateş böceği gibi hayvanlar da ışık sinyalleriyle haberleşirler.
Son zamanlara kadar balıklar dilsiz sanılırdı. Fakat yapılan araştırmalar birçok balığın yüzgeçleri, dişleri, kemikleri, yüzme keseleri, solungaç veya kaslarıyla ilginç sesler çıkardığını gösterdi. Amazon Nehrinin sularında kuşlar gibi cıvıldayan, trampet çalan, tabanca ateşi veya köpek hırlamaları gibi sesler çıkaran balıklar vardır. işitme organları “labiren” denen bir kapsül içinde bulunan iç kulaktan ibarettir. Bununla sudaki ses titreşimlerini işitirler.
Kuzusunu kaybeden koyun, meleyerek yavrusunu arar. Geyikler bir tehlikenin varlığını ayaklarını hızla yere vurarak arkadaşlarına duyururlar. Tavşanlar da, kızgınlık veya alarm işareti vermek için arka ayaklarını sertçe yere vururlar. Yunuslar, su altında çeşitli sinyaller çıkararak haberleşirler. Kuşların çoğu öterek, leylek gagasını takırdatarak hemcinsleriyle anlaşır. Miyavlamak, kişnemek, havlamak,
böğürmek çeşitli hayvanların lisanıdır. Kunduzlar, geniş ve yassı kuyruklarını tehlike durumunda suya çarparak çıkardığı seslerle arkadaşlarını uyarırlar. Bir geyik, kuyruğunu aniden kaldırıp beyaz kısmını göstererek yavrusuna “Beni takip et!” demek ister. Tropik bölgelerde yaşayan “ağaç karıncaları”, ağaç kabuklarına ve yapraklara vurmak süretiyle ağaçtan ağaca birbirleriyle konuşurlar. Ağaç galerilerde yaşayan böcekler başlarını sert zemine vurarak haberleşirler. Eski mobilya ve ahşap eşyalarda bazan koro halinde başlarını vurmaya başlarlar. Gecenin sessizliğinde hastaları ürkütürler.