Bebeğiniz Olmuyorsa Kısırlık
düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen 1 yıl içinde gebelik oluşmamasıdır. toplumda görülme sıklığı çiftlerin yaklaşık %10-15’ini kapsamaktadır. erkek kısırlığı, kadın kısırlığı veya açıklanamayan kısırlık şeklinde sınıflanabilir. kısırlık diyebilmek için neden 1 yıl beklenmesi gerekmektedir? gebelik isteyen, normal çiftlerde 1 aylık deneme sonunda ancak %20 oranında gebelik oluşabilmektedir. bu oran 3 ay sonunda %50’ye, 1 yıl sonunda da %90’a ulaşmaktadır. sperm sayısının hafif düşüklüğü, yumurtlamanın seyrek olması gibi bazı durumlarda daha uzun bir bekleme devresinin sonunda kendiliğinden, herhangi bir tedavi yapılmaksızın gebelikler oluşabilir.
gebelik oluşabilmesi için cinsel temas sıklığı da önemlidir. Özellikle yumurtlama döneminde günaşırı ilişkide bulunma gebelik olasılığını arttırır. düzenli adet gören bir kadında yumurtlama dönemi, beklenen adetten yaklaşık 14 gün öncedir. yumurtlama olduktan sonra yumurta hücresi yaklaşık 24 saat içinde döllenebilmektedir. temas sonrası spermlerin yumurtayı dölleyebilme yetenekleri de yaklaşık 48 saattir.
başarılı bir tedavi için çiftlerin doğru değerlendirilmeleri ve kısırlık nedeninin ortaya konulması esastır.
erkek kısırlığı
erkek kısırlığında doğumsal veya sonradan ortaya çıkan nedenler rol oynayabilir. doğrudan testis ile ilgili etkenlerin yanı sıra, hormonal nedenler, semenin dışarıya ulaşmasındaki engeller erkek kısırlığına yol açabilirler. erkek kısırlığı, çiftlerin 1/3 ile ¼’ünde kısırlıktan sorumludur. erkeğin değerlendirilmesi kolay ve ucuz olduğundan, çocuk isteği olan çiftlerde ilk yapılması gereken değerlendirme semen tetkiki olmalıdır.
erkekte inmemiş testisler, geçirilmiş fıtık ameliyatı, çocuklukta geçirilmiş testis travmaları, kabakulak ve buna bağlı yumurtalık iltihabı ilk akla gelen kısırlık nedenleridir. varikosel olarak adlandırılan, testislerin toplardamarlarındaki genişlemeler de önemli bir kısırlık nedenidir.
spermiogram olarak adlandırılan meni muayenesi, ilk yapılması gereken tetkiklerdendir. normal bir tetkikte miktar en az 2 ml, sayı ml.de en az 20 milyon olmalı, hareketli sperm oranı %50’yi aşmalıdır. bunların yanı sıra spermlerin şekli de önemlidir.
spermlerle ilgili hafif bozukluklarda ilk tedavi seçeneği olarak aşılama (intrauterin inseminasyon) uygulanmakta, daha ağır problemlerde ise tüp bebek veya mikroinjeksiyon tercih edilmektedir. varikosel gibi bir problem saptandığında ise cerrahi tedavi ile sonuç alınabilmektedir.
kadın kısırlığı
tÜplerle ilgili problemle
rahmin iki yanında yer alan tüpler yumurta ve spermin buluşması ve spermin yumurtayı döllemesi için ev sahipliği yaparlar. tüplerle ilgili problemler çocuğu olmayan kadınlarda %25-35 arasında sorumlu bulunmaktadır. tüp bebek uygulamalarından önce tüplerle ilgili bir problem saptandığında tek çözüm ameliyatla, tıkalı bulunan tüpün açılmasıydı. ancak bu yöntemin başarısı sınırlıdır ve tüplerde ağır hasar olan vakalarda gebelik neredeyse imkansızdı. tüp bebek yönteminin uygulanmaya başlamasıyla bu yöntemden en çok yarar gören hastalar tüplerle ilgili problemi olan hastalar olmuştur.
tüplerdeki hasar bazı iltihabi hastalıklara, cinsel temasla bulaşan bazı mikroplara, tüberküloza, geçirilmiş yumurtalık veya apandisit gibi ameliyatlara, endometriyozise bağlı olabilir. tüplerle ilgili bir hastalık olup olmadığının en iyi araştırılma yöntemi histerosalpingografi denilen ilaçlı rahim filmidir. bu yöntemle rahim içi ve tüpler görüntülenir rahim içindeki düzensizlikler, tüplerin açık olup olmadığı kontrol edilebilir. işlem esnasında bazen ağrı ve spazm nedeniyle gerçekte açık olan bir tüp kapalıymış gibi görüntü verebilir. tüplerle ilgili problem saptanan hastalarda daha ayrıntılı inceleme yöntemi olan laparoskopi önerilebilir veya doğrudan tedaviye geçilerek cerrahi yöntem ya da tüp bebek denemesi yapılabilir.
yumurtlama kusurları
kadındaki kısırlık nedenleri arasında önemli yer tutan bir problem de yumurtlama ile ilgili kusurlardır. yumurtlama kusurları ya doğrudan yumurtalıktan kaynaklanır ya da yumurtalıkların çalışmasını düzenleyen beyindeki bazı merkezler probleme neden olabilir. tedavi de sorunun ne olduğunun saptanmasına dayanır.
polikistik over sendromu
yumurtlama problemine neden olan en yaygın hastalıktır. daha çok seyrek adet görme şeklinde ortaya çıkan adet düzensizliği, ilaç kullanmadan adet görememe, kıllanma gibi belirtileri vardır. erkeklik hormonu olan testosteron artışı görülebilir. ultrasonografide, yumurtalıklarda çok sayıda minik kistler görülür.
hastalığın tedavisinde çocuk isteği olmayanlarda doğum kontrol hapları kullanılarak adetlerin düzene girmesi sağlanabilir. çocuk isteği olan kadınlarda ise ilk olarak klomifen sitrat (klomen, gonaphen, serophen), bu ilaca yanıt alınamayan hastalarda ise iğne şeklinde uygulanan gonadotrop hormonlar kullanılır. bu ilaçlarla çoğul gebelik oluşma riski %30-50 kadardır.
polikistik over sendromlu hastaların yaklaşık yarısında şişmanlık da görülür. bu hastalarda şeker metabolizmasında bozukluk, kalb-damar hastalıkları riskinde artış gibi uzun dönemli sağlık problemleri de görülebilir. bu nedenle polikistik overli hastalar bir şikayetleri olmasa bile tedavi edilmeleri gerekir. son zamanlarda bu hastaların tedavisinde metformin gibi şeker metabolizmasını düzenleyen ilaçlardan da yararlanılmaya başlanmıştır. metformin kullanımı hastanın kilo vermesini de kolaylaştırmaktadır. ayrıca bu ilacın kullanımından sonra, daha önce yumurtlaması olmayan kadınlarda kendiliğinden yumurtlama oluşabilir veya daha önce yumurtlama ilaçlarına cevap vermeyen hastalar bu ilaçlara cevap verir hale gelebilirler.
polikistik over sendromu olup, kilo fazlalığı olan hastalarda diyet de ilaç kullanımı kadar önemlidir. hastanın kilo vermesi pek çok bozukluğun, bu arada yumurtlamanın da düzelmesini sağlayabilir.
ilaçlarla tedavi ile başarılı olunamayan hastalarda laparoskopi ile yumurtalıklara yapılacak koterizasyon işlemi de yumurtlamayı sağlayabilir. bu tedavi ilk tedavi seçeneği olmayıp, ancak ilaçla tedaviye dirençli hastalarda düşünülmeli ve bu konuda deneyimli kişilerce yapılmalıdır.
polikistik overli, çocuk arzusu olan hastalarda son tedavi seçeneği ise tüp bebek yönteminin uygulanmasıdır.
hiperprolaktinemi
prolaktin hormonu, süt salgılanmasından sorumlu hormondur. fazlalığı hem kadında, hem erkekte kısırlığa neden olur.
prolaktin salgılanması, stres, egzersiz, açlık-tokluk, uyku gibi faktörlerden etkilenir. hormon tahlilinden doğru sonuç alabilmek için sabah, aç karnına tahlil yapılmalıdır. prolaktin tahlili yapılırken tiroid fonksiyonları da araştırılmalıdır. tiroid bezi az çalışan hastalarda, bu bezi uyarmak için salgılanan tsh hormonu da prolaktin artışına neden olabilir.
prolaktin düzeyinin çok yüksek olduğu hastalarda, bu hormonu salgılayan hipofiz bezinde bir tümör olup olmadığı araştırılmalıdır.
hiperprolaktineminin tedavisi ilaçlarla yapılır ve tedaviye genellikle olumlu yanıt alınır.
endometriyozis
endometriyozis, rahim iç tabakası olan endometriyumun rahim dışında, özellikle yumurtalıklar, karın iç zarı (periton) ve nadiren vücudun diğer bölgelerinde bulunmasıdır. yumurtalılarda bulunan endometriyozis kistleri, içeriklerinin kahverengi ve koyu kıvamlı olmasından dolayı çikolata kistleri (endometiyoma) olarak da adlandırılır. nasıl ki adet görme dönemlerinde rahim iç zarı kanamayla dökülüyorsa, diğer bölgelerdeki odaklarda da adet dönemlerinde kanama ve buna bağlı olarak ağrı gibi belirtiler ortaya çıkar.
endometriyozisin en önemli belirtileri adet dönemlerinde ağrı, cinsel temas esnasında ağrı ve gebe kalmakta güçlükle karşılaşılmasıdır. endometriyozis doğurganlık çağındaki kadınlarda görülen bir hastalıktır. bazı hastalarda hiçbir belirti olmamasına rağmen, sadece gebe kalamama nedeniyle yapılan tetkiklerde ortaya çıkmaktadır.
endometriyozisin tedavisi esas olarak cerrahidir, ilaçlarla tedavi ancak yardımcı olarak düşünülebilir. günümüzde endometriyozisin cerrahi tedavisinde daha çok laparoskopi denilen görüntüleme sistemleri ile yapılan ameliyatlar tercih edilmektedir. bu yöntemin avantajı hastanın ameliyat sonrasında daha çabuk iyileşip, ayağa kalkabilmesi ve karında daha az ameliyat izi kalmasıdır. ilaçlarla tedavide hastanın durumuna göre ağrı için doğum kontrol hapları, hastalığın tekrarlamasını önlemek için ameliyat sonrası dönemde aylık uygulanan iğne tedavileri düşünülebilir. ameliyat sonrası 1 yıl içinde gebelik elde edilemeyen hastalarda tüp bebek yöntemleri düşünülmelidir.
rahim ile ilgili kısırlık nedenleri
doğuştan gelen birtakım rahim ile ilgili şekil bozuklukları kısırlığa neden olabilir. bunların yanında rahim içinde yer alan polip, myom gibi problemler, rahim ağzında yapışıklık, geçirilmiş infeksiyon veya kürtajlara bağlı rahim içi yapışıklıkları de gebe kalmayı güçleştirebilir. gebelik için bu sorunların ortadan kaldırılması gerekir.
antisperm antikorlar
spermlere karşı oluşan bazı maddeler gerek kadında, gerekse erkekte bulunabilir. bu maddeler serumda veya rahim ağzında aranabilir.
antisperm antikorlar spermle yumurtanın birleşmesini engelleyebilir, spermlerin hareketlerini güçleştirebilir ya da döllenen yumurtanın büyümesini bozabilirler. günümüzde antisperm antikor araştırılması, bu işle ilgilenen herkes tarafından kabul edilmemekte ve uygulanmam aktadır.
antisperm antikoru pozitif bulunanlarda ilk tedavi seçeneği aşılama olarak adlandırılan intrauterin inseminasyondur. bu yöntemde, hazırlanan spermler rahim ağzını geçerek doğrudan rahim içine verilerek antisperm antikorların zararlı etkilerinden korunmaları sağlanmaktadır. bu yöntemle sonuç alınamayan vakalarda ise tüp bebek ve mikroinjeksiyon düşünülmelidir.
çocuğu olmayan çiftlerin değerlendirilmesi
çocuk isteği olan çiftlerde eğer kadın 35 yaşından küçük ise 1 yıl, 35 yaşından büyük ise 6 ay beklenilmeli ve daha sonra tetkiklere başlanmalıdır.
çocuğu olmayan çiftlerde ilk olarak yapılması gereken tetkikler
1- spermiogram
2- yumurtlama takibi (ultrasonografi veya kan hormon tetkikleri ile)
3- adetin 3. gününde yapılan hormon tetkikleri (fsh ve estradiol)
daha sonra hastanın durumuna göre “rahim filmi” bu tetkikleri izlemelidir. rahim ile ilgili problem düşünülen hastalarda veya tüplerde bir problemden kuşkulanıldığında bu tetkik daha öne alınabilir. rahim filminde bir problem saptandığında genellikle laparoskopi önerilmektedir.sperm analizi 3-5 günlük cinsel perhizden sonra yapılmalıdır