Trikomonas Vajinalis
Trikomonas sadece cinsel temas ile geçmez. Örneğin tuvalet klozetlerinde 45 saat kadar canlı kalabildiği gösterilmiştir. Benzer şekilde ıslak çamaşırda 24, semende ise 6 saat canlılığını korur. Gebeliğinde enfekte olan annelerden doğan bebeklerden %5′i doğum esnasında paraziti kapar fakat bir süre sonra yenidoğanda östrojen bulunmadığı için kendiliğinden enfekte olmadan geçer. T.vajinalis enfeksiyonu çoğu kez anaerob adı verilen ve oksijensiz ortamda üreyebilen bakterilerle birlikte bulunur. Bu durum vajinanın pH değerini değiştirerek trikomonas için ugun zemini hazırlar
Belirtiler
Trikomonas enfeksiyonu %80 oranda belirti vermez.Belirti varlığında hemen hemen bütün vajinal enfeksiyonlarda olduğu gibi en sık görülen bulgu akıntıdır. Tipik akıntı sarı-yeşil renkli, köpüklü bir tiptedir.Ancak hastaların bir kısmında akıntı farklı şekillerde olabilir.%10 vakada ise bu akıntıya kötü bir koku eşlik eder. Nadiren kaşıntı ve idrar yaparken yanma olabilir. Vulvada şişlik ve kızarıklık olabilir. Muayenede ise rahim ağzında çilek görünümü olarak adlandırılan küçük kanama odaklarının olması trikomonas için tanısal değer taşır. Cinsel ilişki sonrasında vajinal kanama görülebilir. Bazı durumlarda ise enfeksiyon aktif halde değildir. Kişi sadece taşıyıcıdır.
Trikomonas enfeksiyonunda görülen vajinal akıntı
Tanı
Trikomonas teşhisi, jinekolojik muayene ve alınan akıntı örneğinin direk mikroskop altında incelenmesi ile konur. Mikroskop altında hareketli trikomonasların görülmesi tanı için gereklidir. Ayrıca bazen başka bir nedenle alınan servikal smearda da da trikomonaslar saptanabilir.
Trikomonas enfeksiyonunda
servikste çilek görüntüsü
Tedavi
Tedavide hem sistemik ilaçlar hem de lokal ovüller kullanılır. Trikomonasda eş tedavisinin de yapılması iyileşme oranlarını arttırır. Tedavi süresince kondom kullanılması oldukça faydalı olur.
Mycoplasma ve ureaplasma enfeksiyonları
Mycoplasma ve ureoplasma doğada yaşayan bilinen en küçük tekhücrelilerdir. Diğer mikroorganizmalardan farklı olarak bir hücre duvarı içermezler. Bu özellikleri nedeniyle etkileri genellikle hücre duvarı üzerinde olan pek çok antibiyotiğe karşı dirençlidirler. Yine aynı özellik nedeni ile mikrobiyolojik incelemelerde kullanılan gram boyması gibi bazı laboratuvar incelemeleri bu mikroorganizmalar üzerinde uygulanamaz