Gümrü Antlaşması
istiklal Savaşında Tbmm, Hükümetiyle Ermenistan arasında 2 Aralık 1920 de imzalanan ve Ermenistanla Türkiye arasındaki savaşı sona erdiren antlaşma. Bu antlaşma, Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümetinin imzaladığı ilk milletlerarası antlaşma olması bakımından önemlidir. Birinci Dünya Savaşı sırasında, Ekim 1917 Devrimi üzerine Kafkas Cephesindeki Rus orduları işgal ettikleri doğu vilayetlerinden çekilince Ermeniler merkezi Erivanda olan bir Cumhüriyet kurup, yaklaşık
50.000 kişilik bir Ermeni kuvvetiyle Rusların yerini aldılar. Doğu vilayetlerimizde yaşayan Müslüman-Türklere zulüm yaptılar. Şehirleri ve köyleri yakıp yıktılar. Savunmasız ve masum insanları hunharca katlettiler. Bu zulmü ve işgali önlemek için harekete geçen Osmanlı ordusu, Erzurum,
Trabzon ve Van vilayetlerini kurtardıktan sonra Osmanlı-Rus sınırını geçerek Güney Kafkasya doğrultusunda ilerledi. Karstan sonra Gümrüye giren Osmanlı ordusu Ermenileri geri püskürttü. Ermenileri kesin yenilgiye uğrattıktan sonra Ağrıyı da ele geçirdi. Ermenilerin isteği üzerine 31 Mayıs 1918de Batum antlaşması imzalandı. 1877-78 Osmanlı-Rus savaşı sırasında kaybedilen topraklar yeniden Osmanlı Devletinin hakimiyeti altına girdi. Birinci Dünya Savaşı
sonunda 30 Ekim 1918de imzalanan Mondros Mütarekesinden sonra Osmanlı Devleti Kafkasya Cephesindeki kuvvetlerini geri çekmek zorunda kaldı. Önce Kafkasya ve Azerbaycanı boşaltarak Kars, Ardahan, Batuma çekildi. Ancak, ingilizler buranın da boşaltılmasında ısrar ettiler. Elviye-i Selase adı verilen Kars, Ardahan ve Batum da 31 Ocak 1919da boşaltıldı. Bu arada Karsta Güney-Batı Kafkas Milli Şüra Hükümeti kuruldu. 13 Mart 1919da Karsı işgal eden ingilizler, Milli Şüra Hükümetini dağıtarak idaresinde Taşnak Komitelerinin hakim olduğu şehri Ermenistan Cumhüriyeti askerlerine teslim ettiler. 20 Nisanda da Gürcistan Cumhüriyeti Ardahanı işgal etti.
ingilizlerin teşvik ve desteğiyle Doğu Anadoludaki bazı bölgeleri işgal eden Ermeniler Müslüman halka akla gelmedik işkence ve zulümleri yaptılar. Şehirleri köyleri ve kasabaları yağmaladılar. Pekçok kimse şehid oldu. işgalcilere karşı milis kuvvetleri vasıtasıyla mücadele eden Doğu Cephesi Kumandanı
Kazım Karabekir 26 Nisan 1920 de Tbmm Hükümetine başvurarak askeri bir harekat için izin verilmesini istedi. Fakat Ankara Hükümeti itilaf Devletlerinin San Remodaki toplantılarını öne sürerek böyle bir harekatın siyasi açıdan doğru olmayacağını belirtti. Ermenilere karşı mücadelenin Kars, Batum ve Ardahandaki milis çetelerinin güçlendirilerek yürütülmesi isteğini de Sovyet Hükümetiyle
yeni münasebet kurulmakta olduğunu ileri sürerek erteledi. Daha sonra Tbmm Hükümeti tarafından, Doğu Cephesinde askeri harekata başlanmasını kararlaştırdı. Kazım Karabekir Paşanın komuta ettiği Doğu Cephesi kuvvetleri 28 Eylül 1920de ileri harekata başladı. 29 Eylülde Sarıkamış, 30 Ekimde Kars geri alındı. Ermenistan Cumhüriyetini barışa zorlamak için Gümrü yönünde ileri harekatı sürdüren Türk birlikleri Ermenileri geri atarak Şahnaları ele geçirdi ve Ermeni askerlerini Arpaçayın batı
sırtlarına kadar sürdü. Türk birliklerinin ilerlemesi üzerine Ermenistan Cumhüriyeti ateşkes istedi. Kazım Karabekir Paşanın ateşkes şartları kabul edilmeyince, Doğu Cephesi kuvvetleri Arpaçayı geçerek 7 Kasım 1920de Gümrüyü aldı. Gümrünün doğusunda bir hattı tutan Ermeni kuvvetleri yeniden bozguna uğratıldı. Ateşkes şartlarını kabul etmek zorunda kalan Ermenistan Cumhüriyetiyle 22 Kasımda Gümrüde barış görüşmelerine başlandı.
28 Kasımda imzalanan ateşkes antlaşması uyarınca Ermeni kuvvetleri Arpaçayın 15 km doğusundan geçen hattın gerisine çekildiler.
Ermenistan Taşnak Hükümeti ile Tbmm Hükümeti arasında sürdürülen barış görüşmeleri neticesinde 2 Aralık 1920de Gümrü Antlaşması imzalandı. Tbmm Hükümetinin imzaladığı ilk milletlerarası antlaşma olan Gümrü Antlaşmasına göre Türkiye ile Ermenistan Cumhüriyeti arasında savaş durumu sona eriyor, Ermeni işgali altındaki Iğdır, Tuzluca, Kars geri alınıyordu. Sınır Karasunun döküldüğü
yerden başlayarak Aras Irmağı, Kekaç kuzeyine kadar Arpaçay-Karahan Deresi, Tiğnis batısı-Büyük Kımlı doğusu-Kızıltaş-Büyük Akbaba Dağı çizgisinden geçiyordu. Ermenistan Cumhüriyetinin güneyindeki Nahcivan, Şahtahtı, Şarur bölgeleri, ileride yapılacak bir plebisitle halk oylaması ile idare biçimi tesbit edilmek üzere, Türkiye Cumhuriyeti himayesinde bir mahalli idareye bağlanacaktı. Bu yöre daha sonra Moskova Antlaşmasıyla azerbaycana verildi
Antlaşmanın üçüncü maddesinde, Türkiyenin vaktiyle Osmanlı sınırları içinde bulunup antlaşma uyarınca Türkiyede kalacak olan ve üzerinde Türkiye ile tarihi, etnik ve huküki münasebeti olan toprakların huküki durumu konusunda, Ermenistan Cumhüriyeti istediği takdirde antlaşmanın onayından sonra üç yıl geçince plebisite başvurmayı kabül edeceği belirtiliyordu. Dördüncü maddesinde Ermenistan Cumhüriyeti emperyalist devletlerin kışkırtmalarıyla düzen ve güvenliği bozucu hareketlere girişilmesini önlemek için 1500den fazla asker bulundurmamayı, silahların sayısını sınırlandırmayı kabül ediyordu. Bu konular Erivanda bulunacak Türk temsilcisi tarafından denetlenebilecekti.
Antlaşmaya göre Birinci Dünya Savaşı sırasında düşman ordularına katılan veya işgal altındaki topraklarda kıyıma katılmış olanlar dışındaki göçmenlerin eski sınırlar içindeki yurtlarına dönmelerine izin veriliyordu. Göçmenler bu haklarını bir yıl içinde kullanabilecekler, bu süre içinde dönmeyenler hiçbir hak iddia edemeyeceklerdi.
Taraflar Birinci Dünya Savaşı sırasında ortaya çıkan karşılıklı zarardan aklanıyorlardı. Antlaşmanın 10. maddesine göre Erivan Hükümeti Sevr Antlaşmasını geçersiz sayacağını, emperyalist ülkelerde bir kışkırtma vasıtası olan temsilci heyetlerini geri çağırmayı kabul ediyordu. Ayrıca Türk Devleti, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü tehdit edebilecek saldırılara karşı Erivan Hükümetine anlaşmayla sağlanan haklara zarar vermemek şartıyla, Ermenistan içinde geçici olarak askeri tedbirler alabilecekti.
Antlaşmanın 18. maddesine göre antlaşma hükümleri Tbmm ve Ermenistan Taşnak hükümetlerince onaylanacaktı. Fakat antlaşmanın imzalanmasından bir gün sonra Ermenistan, Kızıl Ordunun denetimine girdiği için Gümrü Antlaşması, onaylanamadı. Ancak Türk ordusu elverişli konumda olduğu için 16 Mart 1921de Sovyetler Birliğiyle imzalanan Moskova Antlaşmasında Gümrü Antlaşmasının sağladığı durum korundu. Antlaşmanın kararları büyük ölçüde Moskova Antlaşmasında yer aldı. 13 Ekim 1921de Ermenistan, azerbaycan ve Gürcistan Sovyet hükümetleriyle imzalanan Kars Antlaşmasının temelini de Gümrü Antlaşması teşkil etmiştir.