Fuad Paşa
Osmanlı devlet adamlarından. 1815 yılında istanbulda doğan fuad paşa şair Keçecizade Mehmed izzet Efendinin oğludur. Önce ilmiye, daha sonra da askeri tıp okuluna girdi ve okulu operatör yüzbaşı olarak bitirdi. O sıralarda tıp okulunda öğretim Fransızca olduğu için, bu dili mükemmel bir şekilde öğrendi. Bir müddet doktorluk yaptı. Daha sonra Mustafa Reşid Paşanın teşvikiyle 1837 de Babıalide tercüme kalemine girdi
1841 yılında Londra sefareti baş katipliğine getirilen fuad paşa, 1843 te Madrit ve bir yıl sonra da Lizbon muvakkat elçiliklerine tayin edildi. 1848 yılında meydana gelen Macar ihtilalinin Eflak ve Boğdanda karışıklık çıkaracağından endişe duyulması üzerine, Bükreşe komiser olarak gönderildi. 1852 yılında
hariciye nezaretine tayin edildi. Bu arada Prens Mençikoffla bir anlaşmazlık üzerine görevinden istifa etti. 1855 ve 1858 yıllarında ikinci ve üçüncü defa aynı göreve getirildi. 1860 yılında çıkan Suriye isyanını bastırmak üzere tayin edildi. Fuad Paşa bu vazifedeyken Sultan Abdülmecid Han vefat etmiş ve yerine Sultan Abdülaziz Han geçmişti.
Fuad Paşa, Suriyeden dönüşünde, Sadrazamlığa getirildi. Ancak bu görevi bir yıl kadar sürdü. 1863 te Abdülaziz Hanın Mısır seyahatinde bulundu ve aynı yıl ikinci defa Sadarete getirildi. 1866 yılına kadar bu görevde kaldı. iki yıl sonra Padişahla beraber yeni bir Avrupa seyahatine çıktı. Fakat Pariste
hastalandı ve Nis şehrinde öldü. Cesedi istanbula getirilerek Sultanahmed civarına gömüldü. Londrada Jön Türkler tarafından haftada bir yayınlanan Hürriyet Gazetesinin 10 Zilkade 1285 22 Şubat 1869 tarihli sayısında Fuad Paşanın ölümünden önce Papa ile görüşüp duasını aldığını, bu sebeple, öldükten sonra Katoliklerin kendisine sahip çıkarak Katolik merasimini icra ettiklerini yazmaktadır.
Fuad Paşa, şişmanca, kısa boylu ve kırmızı benizli bir zattı. Meşrütiyet taraftarıydı. Sadrazamlığı sırasında Padişahın emirlerine karşı geldiği için, görevden alınmıştı. Reşid Paşanın yetiştirmesi ve ingiliz taraftarıydı. Hariciye nazırlığı esnasında devlete sadık gayri müslimleri görevlerinden uzaklaştırarak, bakanlığı Osmanlıdan çok Avrupalılara hizmet eden Rum ve Ermenilerle doldurmuştur. Meşhur islam düşmanı Volter hayranı olup, islami meziyetlerden mahrumdu. Bir gün Bayezid Camiine
namaz kılmaya girmişti. Cemaatin kalabalık oluşundan avluda kalmış ve namaza duracağı vakit geride duran yaverlerine de namaz kılmalarını söylemişti. Onların Abdestimiz yoktur, kılamayız! cevabını vermeleri üzerine Kimin abdesti var ki! demiş ve imama uymuştur.
Fuad Paşa, zengin bir batı kültürüne sahib olup, doğu ve batı edebiyatını çok iyi bilirdi. Gayet açık sözlü ve hazır cevaptı. Bir gün diplomatlar toplantısında Avrupa büyük devletlerinin kuvvet ve kudretinden bahsolunduğu sırada, Fuad Paşa En kuvvetli devlet Osmanlı Devletidir. Siz dışarıdan biz içeriden yıkmaya çalışıyoruz, yine yıkamıyoruz! demiştir. Cevdet Paşanın bildirdiğine göre, Fuad Paşa, hanımının hafif meşrebliğine göz yumar kayıtsız kalırdı. aile düzenine pek aldırmazdı.