Doku Kültürü Nedir
Doku Kültürü? Doku Kültürü Nedir? Doku Kültürü Ne Demek? Doku Kültürü Nedir Kısaca? Doku Kültürü Hakkında Bilgi?
Doku Kültürü, Çok küçük doku veya organ parçalarının uygun besin ortamlarında steril şartlarda yetiştirilmesi. Hücre ve doku kültürü, sistemlerinin gelişmesi geçen yüzyılın sonlarında başlar. 1878 yılında Claude Bernard, canlı dokuların aktivitelerinin düzenlenmesinde iç çevrenin önemine de inerek, bu iç çevrenin dokularla etkileşmeye girdiğini ve aktivitelerini düzenlediğini ortaya koymuştur.
Önceleri bitki doku kültürü hayvan doku kültüründen tamamen ayrı olarak gelişmiş, son yıllarda her iki alanda karşılıklı bilgi alışverişi olmuştur. Doku kültürleri 1838-39 da Scheilden ve Schwalkın hücre çalışmasıyla başlamış, bunu 1898 de Haberlandın aseptik kültürde bitki dokusunu geliştirmesi, 1904 te
Hanningin Cruciferae Turpgiller familyasıde embriyo kültür çalışmaları takip etmiştir. 1934 te White, domates köklerini, B vitamini sağlayan bira mayası ekstresi kullanarak sürekli olarak geliştirmeyi başarmıştır. ilk defa 1950 yılında Prof. F.C. Stewart, Dr.Georges Morel bitkilerin doku kültürleriyle yetiştirilebileceğini göstermişlerdir.
Türkiyede bu konudaki ilk çalışmalar 1970 li yılların ilk yarısında başlamış olup, 20 yıllık bir geçmişi bulunmaktadır. 1973 te ilk bitki doku kültürü laboratuvarı Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümünde kurulmuş ve konuyla ilgili üretime yönelik çalışmalar başlatılmıştır. 1978 de Tarım
Orman ve Köyişleri Bakanlığına bağlı Ege Bölge Zirai Araştırma Enstitüsünde, hemen arkasından Yalovada Atatürk Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsünde, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma bölümünde doku kültürü, laboratuvarları kurulmuş ve çalışmalar başlamıştır.
Doku kültürü işleminde kullanılan besi yerinin bakteriyle kontaminasyonu en büyük tehlike olarak görülür. Fakat bunun yanında kimyasal maddelerin de zararı unutulmamalıdır. Bunun için malzemenin hazırlanmasında ve seçiminde özel tedbirlerin alınması, kullanılacak cam eşya ve diğer malzemeler ile besi yerlerinin teması düşünülerek steriliteye önem verilmektedir.
Kültür ortamında gerekli olan besinler bitkinin türüne ve kültürün hazırlanma amacına göre farklı olabilir. Birçok doku ve organ kültürleri, kültüre dayanıklılık veren yarı-katı AGAR ortamında üretilirler. Temizlenmiş agar tozu % 0,5-% 1 yoğunlukta kullanılır. Bazı embriyo kültürlerinde bu yoğunluğun üzerinde ortam hazırlanabilirse de bu büyümeyi azaltabilir.
Besin ortamını oluşturan maddeler başlıca altı grupta toplanırlar 1 Ortamın % 97sini saf su teşkil eder. 2 Mineraller azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, kükürt vs., besin birleşimleri halinde verilirler. 3 Karbonhidratlar. 4 Vitamin ve hormonlar B1, B6 vitamini ve ındol asetik asit [IAA], naftel asetik asit
kinetin, gibberellik asit gibi hormonlar. 5 Amino asitler ve diğer basit azotlu birleşikler. 6 Organik kompleksler % 10-15lik Hindistan cevizi sütü gibi. Mesela orkide tohum kültüründe muz püresi çok faydalıdır. Ayrıca Murachige-Skoog tuz ortamı, White ortamı, Knudson C, Knop solüsyonu gibi hazır besin ortamları çeşitli kültürler için kullanılmaktadır
Bitki doku kültürleri üretim şekli bilinen geleneksel üretim şekillerinden farklılık gösterir. Başlangıçta çok küçük bitki parçalarının meristem, polen, anter, protoplast, kök veya yaprak parçaları gibi kullanılması, steril şartlarda çalışılması yapay gıda ortamına ekilen bitki materyalinin çevre şartlarında geliştirilmesi açısından üretim çalışmaları oldukça farklı ve zordur. Bu üretim tekniğine doku kültürü tekniği denildiği gibi, aseptik kültür veya mikro üretim adları da verilmektedir.
Doku kültürleri üretim çalışmaları ileri ülkelerde ticari yarar sağlayıcı uygulamalarda kullanılmaktadır. Bu yararlardan başlıcaları şunlardır
Bilinen generatif ve vegetatif üretim usülleriyle çoğalması zor olan bitkilerin üretilmesi. Virüsten temiz bitkilerin eldesi. c Bitki genetik kaynağı materyalinin uzun süre muhafazaya alınması. Bitki ıslahı. e Kimya sanayi ve eczacılıkta çeşitli bitki organlarının elde edilmesi gibi.
Klasik usüllere göre üretimi zor ve yavaş olan bitkilerin doku kültürlerinden yararlanarak çoğaltılmasını amaçlayan çalışmalarda frezia, zambak, salatalık, asma, erik ve salep gibi bitkiler kullanılmaktadır.