21 Mart Orman Haftası Orman hayvanların barındığı, çeşitli bitkilerin bulunduğu sık ağaç topluluklarıdır. Ormanda büyük ağaçlar, ağaççıklar, mantarlar, otlar, yüzlerce, binlerce bitki bir arada bulunur. Çam, sedir, köknar, ladin, ardıç, meşe, dişbudak, kayın, gürgen belli başlı orman ağaçlarıdır.Ağaçlar ya kendiliğinden yetişir, ya da insanların ormana diktiği fidanlardan oluşur. Ormanın küçüğüne, ağaçların seyrek olduğu yerlere koru denir.Eskiden yeryüzünün büyük bir bölümü ormanlarla kaplıydı. insanların bilgisizlikleri nedeniyle yok edilen ormanların yerini bozkırlar, çoraklaşan topraklar, çöller aldı.
21 Mart Orman Haftası
insanlar her zaman ağaca ve ağaçtan yapılan çeşitli araç ve gereçlere gereksinme duymuşlardır. Ormanlar, ağaçlar, toprağın nemli kalmasını sağlar. Toprak kaymasını (erozyonu) önler, selleri durdurur. Ormanlar yörenin iklimini etkiler, yağmur yağmasını sağlar. Çok sıcakları, şiddetli soğukları önler. Ormanlar aynı zamanda av hayvanlarının barınağıdır.
Ormanlar bir ülkenin doğal güzellik ve zenginlik kaynağıdır. Öte yandan kullandığımız araç ve gereçlerin çoğu ağaçlardan yapılır. Evimiz, önümüzdeki masa, oturduğumuz sandalye, elimizdeki kalem, defterimiz, yaktığımız odun hep ağaç ürünleridir. Ayrıca ağaçlar endüstrinin birçok kollarında, boya sanayiinde, ilaç yapımında kullanılır.
Bize bu kadar yarar sağlayan, ülke ekonomisinde önemli yeri olan ormanları korumalıyız. Ağaç dikip, yeni ormanlar yetiştirilmesine yardımcı olmalıyız. Ormanlara en büyük zarar insanlardan gelir, insanlar orman işletmelerinden izin almadan, çıra yapmak, reçine çıkarmak için ağaçları yaralarlar. Tarla açmak, yerleşim yeri kurmak, hayvanlara otlak yeri açmak için ormanları yok ederler.
Ateşin söndürülmeden bırakılması sigaranın söndürülmeden atılması, koskoca bir orman alanının yanıp kül olmasına neden olur. Yanan ormanın yerine yenisinin yetiştirilmesine bir insanın ömrü yetmez.
Zararlı böcekler, kemirici hayvanlar, özellikle keçiler, ağacın yeni süren dal ve yapraklarını yiyerek ormanlara zarar verirler. Ormanlara zarar vermek, ceza yasalarımıza göre suçtur. Orman suçları bağışlanmaz suçlardandır.
Ülkemizde ormanların korunması, ağaçlandırma işleri cumhuriyet yönetiminin ilanından sonra ele alındı. Tarım ve Orman Bakanlığı kuruldu. Her ilde valiler başkanlığında orman yetiştirilmesi için bir kurul vardır. Bu kurul yörede ormanların korunması ve yeni ormanlar yetiştirilmesi için kararlar alır ve uygular. Her yıl Mart ayı içinde bir haftayı Orman Haftası olarak duyurur. Haftanın bir günü Ağaç Bayramı olarak kutlanır. Uygun alanlar ağaçlandırılır. Yeni ormanların yetiştirilmesi için çalışmalar yapılır.
Ormanların korunması, çevremizin ağaçlandırılması hem yurdumuzun, hem de dünyamızın önemli bir sorunudur. Bu nedenle 27 Mart Dünya Orman Günü olarak her yıl kutlanmaktadır.
Bizler de çevremizdeki ağaçların dallarım kırmayanın, fidanları sarsmayalım. Ağaçları zararlı hayvanlardan koruyalım. Yeni fidanlar dikelim. Bu etkinliklerimizi yaşam boyu sürdürelim.
Ağaç topluluklarının bulunduğu geniş alanlara orman denir. Orman bir ülkenin en önemli doğal zenginlik kaynağıdır. Evimizde kullandığımız birçok eşya, okulumuzdaki sıra, masa, pencere,kapı ağaçtan yapılmıştır. Ayrıca hergün kullandığımız kalem, defter, kitap gibi ders araçlarımız da ağaçtan elde edilir. Orman, toprak kayması, aşınması (erozyon), sel baskını gibi felaketleri önler.
Orman, pek çok hayvanın rvi,yuvası ve barındığı yerdir.
Orman, gittikçe atmosferi kirlenen dünyamızın oksijen kaynağıdır.
Orman piknik yaptığımız,temiz hava aldığımız,göz zevkimizi tatmin ettiğimiz alanlardır.
Dünyamızda yaşam başladığından beri canlı, cansız varlıklar bir arada, iç içe yaşayarak bir denge oluşturmuşlardır. Doğal dengenin düzenli olarak sürüp gitmesinde ormanlar çok önemli bir yer tutar. Eskiden dünyamızın önemli bir bölümü ormanlarla kaplıydı.
Dünya nüfusu arttıkça tükenmez gibi görünen ormanlar azalmaya başladı.Günümüzde tehlikeli boyutlara vardı.Özellikle sanayileşme,ormanların yok olmasına yol açtı.Bu durum karşısında sorumluluk duyan,düşünen insanlar önlem almak gereksinimini dile getirmeye başladılar.Sorun birey ülke sorunu olmaktan çıktı. Uluslar arası düzeye ulaştı ve Birleşmiş Milletler gündemine girdi.Ormanın ve ağacın önemine eğilmek için harekete geçildi.
Bütün dünyada orman haftası yapılması için görüşmeler yapıldı.21 Mart’ta Güney Yarımkürede sonbahar, Kuzey Yarımkürede ilkbaharın başlangıç günü olması nedeniyle 1971’de Avrupa Tarım Birliği ve Birleşmiş Milletler Gıda Tarım Örgütü bu günü “Dünya Ormancılık Günü” olarak kabul etmişlerdir.
Ülkemizde de her yıl bugünden başlamak üzere bir hafta orman haftası olarak değerlendirilmektedir.
Günün ana amaçları, ormanların korunması, geliştirilmesi, çok yönlü yararlanma ilkeleri gibi konuların çeşitli etkinliklerle halka duyurulması ve halkın bu yönde bilinçlendirilmesini sağlamaktır.
Konu ülkemiz açısından çok önemlidir. Ormanlarımız gittikçe azalmaktadır. Ormanlar senin,benim,onun değil hepimizin ve gelecek kuşaklarındır. Bugün yurdumuz yüzölçümünün yüzde on üçe yakını ağaçlarla kaplıdır. Özellikle Karadeniz, Marmara ve Akdeniz bölgeleri orman bakımından zengindir. iç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimiz ağaç bakımından fakirdir. Ormanlarımızın korunmasına ve ağaçlandırılmasına çok önem vermeliyiz.
Bunun için
- 1. izin alınmadan ağaç kesilmemelidir.
- 2. Kaçak kesim yapanları,ilgililere haber vermeliyiz.
- 3. Ormanda,orman yakınında ateş yakmamalıyız.
- 4. Ormana yanar kibrit,sigara atılmamalıdır.
- 5. Yangın görülür görülmez,en kısa zamanda ilgililere haber verilmelidir.
- 6. Ormana başıboş hayvan bırkılmamalıdır.
- 7. Her fırsatta uygun yerlere ağaç dikmeliyiz.
- 8. Ormanın yararları konusunda sürekli olarak çevremizi bilinçlendirmeliyiz.
Orman bekçiyle değil, sevgiyle korunur.
Çok eski çağlarda dünyanın büyük bir kısmı ormanlarla kaplıydı. Alabildiğine uzanan uçsuz bucaksız ormanlarda dev ağaçlar, sayısız hayvanlar, kuşlar, böcekler yaşardı. Bu yüzden dünyanın iklimi ve doğal görünümü de günümüzdekinden oldukça farklıydı. Binlerce yıldır ağaçların acımasızca kesilmesi, insafsızca yakılması sonucunda dünyanın ormanları azaldı. Birçok yerde iyice tükendi.
Toprak verimsizleşti, çoraklaştı. Özellikle tarım alanı açmak için ormanların yakılmasıyla çölleşmiş topraklar, uçsuz bucaksız bozkırlar oluştu. Bunun en tipik ve üzücü örneğini yurdumuzda, iç Anadolu ve Doğu Anadolu’da alabildiğine uzanan yozlaşmış bozkırlarda görürüz. Bilim adamlarının araştırmalarına göre 10.000 yıl öncesine kadar, Anadolu’nun % 70 oranıyla ormanlarla kaplıydı. Acımasızca yapılan tahribat sonucu bugünkü hale gelmiştir.
20. Yüzyıla kadar doğal nedenler, bilinçsiz yararlanmalar ve yangınlarla yok edilen ormanlar günümüzde hızlı nüfus artışı nedeniyle yeni tarım alanları açmak, konut için yer sağlamak, sanayi tesisleri kurmak gibi nedenlerle yok edilmektedir.
Ayrıca turizm yapılanması için de önemli miktarda ormanlık alanın, özellikle yurdumuzda, yok edildiği bilinen bir gerçektir. Aşırı sanayileşmenin getirdiği kirlilik de eklenince, ormanların azalmasının yarattığı tehlike, dünyanın ve insanların geleceğini ciddi şekilde tehdit eder olmuştur.
Bu tehlikeyle önce Avrupa ilgilendi. Daha sonra Birleşmiş Milletler Örgütü, konuyu uluslararası bir sorun olarak ele aldı. 21 Mart günü başlayan hafta, orman sevgisini çoğaltmak, ormanlar hakkında insanları bilgilendirmek, orman konusunu işlemek için “Orman Haftası “olarak değerlendirilmektedir.